13 Eylül 2013 Cuma

Dahilik ile Delilik Arasında Catwalk

1.                1956′da Nobel fizik ödlünü kazanan William Shockley, bu ödülü transistörü icat etmesinden dolayı almıştı. Hatta, kendisi yine bu çalışmalarından dolayı Time dergisinin 20. yüzyılın en etkili 100 kişisinden biri de seçilmiş. Ancak gelin görün ki, çocukluğunda ne acılar çekmiş zavallı William, onları bilen yok. Çocukluğunda, zeki çocukların uzun süreli gelişiminin izlendiği bir araştırmaya dahil edildikten bir süre sonra, IQ’sunun yeterince yüksek bulunmaması nedeniyle incelenen çocuklar arasından çıkarılmış.

2.                Dahiler üzerinde yapılan en ünlü ve en uzun süreli çalışma, Louis Terman(bazıları Lewis de derler) tarafından 1920′lerde başlatılan ve IQ seviyesi 140′ın üzerinde olduğu belirlenen bir grup çocuk üzerinde yapılan araştırmadır. Terman, gerçek bir azimle, tüm çocukların hayatlarının bütün dönemlerini çeşitli açılardan ele almış ve devamlı periyodik olarak gelişimlerinin ve başarılarının sonuçlarını yayınlamıştır.  Terman’ın düşüncesi, çalışmanın sonucunda bu çocuklarının hepsinin ne kadar başarılı olduğunun ortaya çıkacak olmasıydı, çünkü kendisi başarının sadece IQ’ya bağlı olduğunu savunan bir akıma mensuptu. Bu çocukların hiçbiri büyüdüklerinde Nobel ya da benzeri üstün bir ödül alamamıştır.

3.                19 ve 20. yüzyılda yaşamış olan birçok dahi, en hafif deyimiyle, biraz karışık cinsel hayatları ile ya da karşı cinsle ilginç ilişki kurma biçimleri ile tanınmışlardır. Bunlardan bazıları Richard Feynman, Albert Einstein ve Bertrand Russel idi.

4.                Bir teoriye göre, erkek dahiler kendilerini risk altına çok daha rahat sokmalarını sağlayan bir istek taşırlar ve bu güdünün sebebi yüksek testosteron seviyelerine sahip olmalarıdır.

5.                Dahi olmak, hayatınız boyunca maddi olarak rahat bir hayat süreceğiniz anlamına gelmiyor. Son yapılan bir araştırmaya göre, düşük IQ seviyesine sahip “baby-boomer”lar (II. Dünya Savaşı sonrası sürü olarak doğan Amerikan vatandaşları), yüksek IQ seviyeli olanlarla eşit derecede para biriktirme yetisine sahiplermiş.

6.                Albert Einstein’in Nobel ödülü ile birlikte verilen para ödülünü berbat yatırımlarda kaybettiği söylenir.

7.                Asperger sendromunu (otizmin daha yüksek fonksiyon gösteren bir türü diyebiliriz) ilk olarak tanımlayan Avusturyalı araştırmacı Hans Asperger’e göre, matematiksel ve bilimsel alanlarda deha seviyesine ulaşmak ile asperger sendromu arasında yadsınamaz bir bağ vardı. Ona göre, “bilimde ve sanatta dahilik için bir tutam otizm” şarttı.

8.                Kafası hep karışık ve dalgın şaşkın profesör tiplemesi, genellikle dahiler için kullanılan bir genelleme olarak bilinir. Ancak, bu durum bazıları için bunun aynen böyle olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bilimde ilk olarak sibernetik alanını bulan Norbert Weiner dalgın dahi tiplemesinin tipik bir örneğiydi. Anlatılanlara göre, bir konfreransa arabasıyla giden Weiner, dönüşte arabayla geldiğini unutarak eve otobüsle dönmüş ve işin daha da komiği, evinin park yerinde arabasını bulamayınca arabasının çalındığı iddiasıyla polise başvurmuş.

9.                Size çok gizli bir bilgi: Aslında siz de bir dahi olabilirsiniz. Avusturalya’da yapılan bir araştırmaya göre,  günlük 5 miligram kreatin (kas dokusunda bulunan bir madde) verilmesi, bir insanın zeka seviyesini belirgin oranda arttırıyor.

10.           Sadece insanların dahisinin olmadığını da unutmamak lazım. 2007′nin Eylül ayında 31 yaşında hayata gözlerini yuman Alex isimli papağan, bugüne kadar yaşamış olan en zeki kuş olarak biliniyor. Kendisi, 50 ayrı cismi ayırt edebiliyor, yedi ayrı rengi ve şekli tanıyabiliyor ve altıya kadar sayabiliyormuş .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...