3 Şubat 2014 Pazartesi

Fizik Basit Bir Bilim

Fiziğin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar varoluşundan beri nesnelerin hareketini, değişimlerini ve varoluşunu açıklamaya çalışmıştır. Antik dönemde bu sadece felsefe ile yapılıyordu. İşte bu “Kuramsal Fizik” böyle doğmuştur. Daha sonraki dönemlerde ise insanlar deney ve gözlem yaparak, olayları açıklamaya çalışmıştır. Bu ise “Deneysel Fizik”tir.



Benim kişisel görüşüm şudur ki, fizik bilimi diğer bütün bilimleri kapsayan, diğer bilimler için de temel bir bilimdir . Fizik bilimini uygulayamayan bir Nörobiyolog ’un işinde pek de başarılı olması beklenemez. Çünkü fizik ,doğanın kendisidir ve eğer bu evrende yaşıyorsak fizik kuralları yaptığımız her şeye  karışacak demektir. Fizik böylesinde önemli ve kapsamlı bir bilim iken, pek çok kişi için fizik dersi bir kâbustur ancak fiziği sıkıcı yapan felsefi ve kuramsal kısmının pek çok zaman es geçilmesinin yanında modern fiziğin öğretilmemesidir. . Lisede okuyan bir öğrenciye fizik biliminin kapsamını sorsanız genellikle size milattan önce bulunmuş fizik kurallarını kapsayan bir kaç konuyu söyleyecektir ancak gerçek fizik tam olarak bu değildir. Gerçek fizik bilimi doğadaki her türlü var oluşu, her türlü eylemi ve olayı açıklamaya çalışan pozitif bir bilimdir. Yani daha pratik konuşacak olursak fizik bilimi bir gezegenin hareketini de açıklarken, atom çekirdeğinden daha küçük olan kuantumların hareketini ve diğer süreçlere etkisini de yine fizik bilimi açıklar. Aslında fizik bilimi  kendi kapsamının dışında diğer bütün bilimleri de tek başına açıklayabilen önemli bir bilimdir. Yazımın başında da bahsettiğim gibi  bir bilim insanı mutlaka fizik bilmelidir.


Fiziğin bir diğer güzel yanı ise  kuramsal fiziktedir. Pek çok kuramsal fizikçi için bir kalem, bir kağıt ve bir de pergel yeterlidir. Hata pek çok zaman bunların hepsi gereksizdir. Sadece düşünerek bile kuramsal fizikçi olabilirsiniz. Fizik, ne diğer bilimler gibi laboratuvar ister ne de başka bir şey.İşte fiziğin en güzel kısmı budur .



Buna tarihten örnek verecek olursak Kemâlüddîn el-Fârîsî k
ırınım olaylarını açıklamak için pek çok deney ve gözlem yapmıştır. Bunun yanında ünlü felsefeci Descartes Kemâlüddîn el-Fârîsî’nin deneyler ile ulaştığı sonuçlara sadece düşünerek, hiçbir deney yapmadan ulaşmıştır.
Aynı şekilde günümüze daha yakın bir örnek vermek gerekirse Albert Einstein’dan örnek verebiliriz. Kendisi hiç laboratuvara girmemiştir. Hatta ünlü izafiyet kuramını oluşturmaya sadece şu soru ile başlamıştır. “Işık hızında ilerlerken aynaya baksaydım ne görürdüm?”
İşte aslında fizik bu kadar basit bir bilim. Sizden tek istediği düşünmeniz!
Kutay Acar


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...